Chuck

chuck-banner

Chuck Bartowski, Buy More adlı teknoloji marketinde çalışan bir bilgisayar teknisyeni. Aslında Standford üniversitesinde mühendislik okumuş fakat dost sandığı oda arkadaşı Bryce Larkin’in kurduğu bir tuzak yüzünden okulu bitiremeden kovulmuş. Üzerine birde kız arkadaşının, kendini terkedip “aynı” Bryce ile çıkmaya başlaması eklenince hayattan iyice kopmuş. Her şeye sıfırdan başlamak için geçici olarak girdiği Buy More’da adeta demirbaş olmuş. Olayın üzerinden 5 yıl geçse de, hayata gerçek bir adım atamamış.

Bryce ise ayrı hikaye. Başarılı bir CIA ajanı olmuş. Fakat bir başka ABD teşkilatı olan NSA’in intersect isimli istihbarat veritabanına sızıp bilgileri çalınca, vatana ihanet suçu işlediğinden, kaçtığı sırada bir NSA ajanı tarafından vurulmuş. Vurulmadan önce son yaptığı şey ise bilgileri maille Chuck’a göndermek olmuş.

Hikaye de aslında bundan sonra başlıyor. Chuck sıradan bir gün yaşarken, 5 yıldır görmediği Bryce’dan gelen maili açar açmaz inanılmaz birşey gerçekleşiyor. NSA’e ait tüm istihbarat bilgileri, birden beynine kodlanıyor ve bir tür ayaklı bilgisayara dönüşüyor. Sonuçta CIA ve NSA ajanlarının bir numaralı hedefi haline geliyor. Ama beynindeki bilgilere çakmak (flash) tabir edilen bir yöntemle erişebildiği tespit edilince devlet malı olarak operasyonlarda kullanılmak üzere koruma altına alınıyor.

Sonrası ise mizah, aksiyon, romantizm. Chuck bir taraftan Buy More’daki sıradan hayatını devam ettirmeye çalışırken diğer taraftan gizlice görevden göreve koşuyor. Kendini korumakla görevli birbirinden renkli iki ajan Sarah ve Casey ile maceraları hem komik hem de aksiyon dolu gelişmelerle birlikte sürüp gidiyor.

Daha Fazlası: Editör
Emily Blunt Hakkında Bilmediğiniz 7 Gerçek
Geçtiğimiz hafta büyük beklentilerle vizyona giren The Girl On The Train’in başrol...
Dahası